Shortbus yola çıktığında küçük sarı bir otobüstü. Önce 5’di, sonra 10 oldu, sonra 50. Sonra 1oldu ve bazen en kalabalık sayının 1 olabileceğini anladı. Sonra yine 5’e bölündü, sonra 5000’lere çoğaldı. Taraf tutma zamanlarında, hep ‘sevgi’ ve ‘barış’ı seçti; başka bir tarafta olmadı. ‘Feminist’,‘eşcinsel’, ‘sosyalist’ vs. kulağa ne kadar doğru ve güzel gelirse gelsin, hiçbir etiketi kabul etmedi. Shortbus bazen bir şiire büründü, bazen soyu tükenmek üzere olan pembe bir tavşankulağına, 40 derecelik cehennem sıcağında sokak hayvanları için bir su kabına, o kaptaki suyun kendisine ve yüzlerce kişinin hep bir ağızdan söylediği bir şarkıya… Kalbinde öfke duyanlara bu nedenledir ki hep yabancı bir dil gibi duyuldu, anlatmaya çalıştığı duygular ötelenmeye çalışıldı. Ömründe bir ağaç dikmemiş, bir kez olsun güneşin doğuşunu izlememiş, Akdeniz’i gerçekten hiç görmemiş insanlara, bir kadının bir kadına, bir erkeğinbir erkeğe aşkına dair empati kurmayı küçük bir otobüs anlatabilir miydi? Ne de olsa her aşk göze aldıklarının toplamıydı (*). Shortbus yola çıktığında yolda olan, yola koyulan yüzler gördü. Önde seyredenlere hayranlık duydu, destek olmaya çalıştı; geriden gelenleri küçük otobüsüne aldı, yavaş da gitse hızlı da yoldan hiç ayrılmadı. 5 yılda 500 yıllık zamandan aşkı yaşadı… Bu küçük otobüs beraberinde taşıdığı aşktan hiç vazgeçmeyecek. Aydınlığa çıkana kadar hep gölgede seyredecek; parlayıncaya dek yıldızlardan…
s h o rt b u s m o v e m e n t 5. yılında
(*) “Her aşk göze aldıklarının toplamıdır”.Yıldırım Türker
Not: 5. Yıl manifestosu kendi dilindeyazılsa da, görsel daha evrensel bir dilde hazılanmıştır.